11 Mart 2020 Çarşamba

İngilizce Aşk Sözleri ve Türkçe Anlamları

İngilizce aşk sözleri Türkçe anlamları ile birlikte...

I can’t live without you.
(Sensiz yaşayamam)



I feel lonely when I don’t your hear your voice.
(Sesini duymadığım zaman yapayalnız hissediyorum.)

You are the angel of my dreams.
(Rüyalarımın meleğisin.)

You are the man who I need throughout my life.
(Sen hayatım boyunca ihtiyacım olan adamsın.)

I can’t sleep without talking to you. 
(Seninle konuşmadan uyuyamam.)

I see the love when I look into your eyes.
(Gözlerinin içine baktığımda aşkı görürüm.)


Sleeping all day with you, is one of my biggest dreams.
(Bütün gün seninle uyumak benim en büyük hayallerimden birisidir.)

I can play with your hairs till the morning.
(Sabaha kadar saçlarınla oynayabilirim.)

I don't really care that what people think. I just want to be with you.
(İnsanların ne düşündüğünü umrumda değil. Sadece seninle olmak istiyorum.)

This life makes sense with you.
(Bu hayat seninle anlam kazanır.)

You can be thousand miles away from me but your heart and soul is with me.
(Benden binlerce mil uzakta olabilirsin ama kalbin ve ruhun benimle.)

Discovering the levels of love with you, is my biggest chance in this life.
(Aşkın seviyelerini seninle keşfetmek, bu hayattaki en büyük şansım.)



Whenever I watch the stars in the sky, I feel your love in my heart.
(Gökyüzündeki yıldızları her izlediğimde, sevgini kalbimde hissediyorum.)

I’m addicted to you.
(Sana bağımlıyım.)

As long as you are with me it’s no matter even if the World ends.
(Benimle olduğun sürece Dünya yok olsa bile sorun değil.)

Without you, this life doesn’t mean anything to me.
(Sensiz, bu hayat benim için hiçbir şey ifade etmiyor.)

If someone wanted me to describe the meaning of my life with a one word, my answer would be your name.
(Birisi hayatımın anlamını tek bir kelime ile tanımlamamı isteseydi, cevabım senin adın olurdu.)



Do you believe in that people who are waiting for the real love throughout their life finally find it? I have believed after knew you.
(Yaşamları boyunca gerçek aşkı bekleyen insanların sonunda onu bulduğuna inanıyor musunuz? Ben, seni tanıdıktan sonra inandım.)

If you leave dancing with me the love turns into a hurt.
(Benimle dans etmeyi bırakırsan aşk acıya dönüşür.)


You are the one thing in my mind when I woke up in morning.
(Sabah uyandığımda aklımdaki tek şey sensin.)

If you promise me to take me in your arms, l can stay with you.
(Beni kollarına almam için söz verirsen, seninle kalabilirim.)

I don't know why but I remember you in every step.
(Nedenini bilmiyorum ama her adımda seni hatırlıyorum.)

Sometimes you think that you'll never find the meaning of life even if you think hundret of times but in a one day you find it.
(Bazen yüzlerce kez düşünseniz bile hayatın anlamını asla bulamayacağınızı düşünürsünüz ama bazen bir gün bulursunuz.)


Love make me feels like we are discovering new places with a car. The road is our lifetime and places are different emotions that we feel.
(Aşk, araba ile yeni yerler keşfediyormuşuz gibi hissettiriyor. Yol bizim hayatımız ve yerler hissettiğimiz farklı duygular.)

Touching to a body is can't described as love. Cause the love is more of than this and it's required to touch heart and soul.
(Bir bedene dokunmak aşk olarak tanımlanamaz. Çünkü aşk bundan daha fazlasıdır ve kalbe ve ruha dokunmak gerekir.)

If it was in my hand to decrease distance between of us, the distance would be zero between of mine and yours lips.
(Aramızdaki mesafeyi azaltmak benim elimde olsaydı, benim ve senin dudakların arasındaki mesafe sıfır olurdu.)

I had thought that my life belongs to me but now understand that it's completely in your hands.
(Hayatımın bana ait olduğunu düşünmüştüm ama şimdi bunun tamamen senin ellerinde olduğunu anladım.)


I adore every details of you.
(Her ayrıntına bayılıyorum.)

I was searching for the meaning of love before I know you.
(Seni tanımadan önce aşkın anlamını arıyordum.)

Nothing can hurt me as long as you are in my life.
(Hayatımda olduğun sürece hiçbir şey beni incitemez.)

I can't describe the meaning of love without talking about you.
(Senin hakkında konuşmadan aşkın anlamını tarif edemem.)

I don't accept the definitions of love in dictionaries. Cause the definition of love is you.
(Sözlüklerdeki sevgi tanımlarını kabul etmiyorum. Çünkü aşkın tanımı sensin.)

Discovering every details of you gives me energy that I need to live this life.
(Her ayrıntısını keşfetmek bana bu hayatı yaşamak için ihtiyacım olan enerjiyi veriyor.)


Sometimes it's not possible to fix a broken heart. Especially when it was broken completely.
(Bazen kırık bir kalbi düzeltmek mümkün değildir. Özellikle de tamamen kırıldığında.)

I love they way you looking at me. It's keeps alive my love to you.
(Bana böyle bakmanı seviyorum. Sana olan aşkımı canlı tutuyor.)

When we get together, we don't need to talk to express our love cause our eyes do this.
(Bir araya geldiğimizde, aşkımızı ifade etmek için konuşmamıza gerek yok çünkü gözlerimiz bunu yapıyor.)

Lovers who are really loves, never let their lovers down.
(Gerçekten sevenler, sevgililerini asla yüzüstü bırakmazlar.)

Love is not spring but it makes us happy. Love; is not a fire at the same time also but it hurts sometimes. We reach maximum limits of all these emotions, especially when it was first love and real love.

(Aşk bahar değildir ama bizi mutlu eder. Aşk; aynı zamanda bir yangın da değildir ama bazen acıtır. Tüm bu duyguların maksimum sınırlarına ulaşıyoruz, özellikle de ilk aşk ve gerçek aşk olduğunda.)

I can't find any word to describe my feelings that I got to you but I feel them deeply.
(Sana olan hislerimi tarif edecek hiçbir kelime bulamıyorum ama onları derinden hissediyorum.)

Love can turn a most baddest guy into a cute cat.
(Aşk en kötü adamı sevimli bir kediye dönüştürebilir.)

There is no sense even if you are become the most richest guy in this life unless you don't find the love.
(Sevgiyi bulamadığınız sürece bu hayattaki en zengin adam olsanız bile bir anlamı yok.)

Loving someone and being loved by someone; is one of the ways to be happy in this life. But we need to never let turning love into pain.
(Birini sevmek ve birileri tarafından sevilmek; bu hayatta mutlu olmanın yollarından biridir. Ama sevginin acıya dönüşmesine asla izin vermemeliyiz.)

Love, is a magic with that you can take under control someone easily.
(Aşk, birisini kolayca kontrol altına alabileceğiniz bir sihirdir.)

Wish you were in my arms.
(Keşke kollarımda olsaydın.)


0 comments:

Yorum Gönder

Konu ile ilgili anlamadığınız yerler varsa, aşağıdaki yorum kısmından sorunuzu sorabilirsiniz.